Sosyal Medyada Kedi İçeriklerinin Yaygınlığının Duygusal Sağlık Üzerindeki Etkisi
Sosyal Medyada Kedi İçeriklerinin Yaygınlığının Duygusal Sağlık Üzerindeki Etkisi
Dijital çağda kediler, yalnızca evcil hayvan değil, aynı zamanda birer popüler kültür ikonu haline gelmiştir. Özellikle sosyal medyada kedi içeriklerinin olağanüstü bir hızla yayılması, bu fenomenin psikolojik etkilerini daha yakından incelemeyi gerekli kılmaktadır. 2014 yılı itibarıyla YouTube platformuna yüklenen kedi videolarının sayısı 2 milyonu aşmış ve bu videolar toplamda 26 milyar kez izlenmiştir. Üstelik kedi videoları, platformdaki diğer içerik kategorilerine kıyasla ortalama olarak daha fazla izlenme oranına sahiptir (Myrick, 2015).
Sosyal medyada kedi resimleri, animasyonlu GIF’ler ve kısa videolar paylaşmak, günümüzde birçok kişi için rutin bir rahatlama pratiği hâline gelmiştir. Bu içeriklerin geniş kitlelere ulaşması, yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de bir duygu düzenleme işlevi görmektedir.
Kedi Videolarının Psikolojik Etkileri
Indiana Üniversitesi'nde medya psikoloğu Dr. Jessica Myrick tarafından yürütülen ve 7.000’den fazla katılımcıyı içeren bir çalışmada, çevrimiçi kedi videolarının beklenenden çok daha olumlu psikolojik etkiler yarattığı ortaya konmuştur (Myrick, 2015). Katılımcıların büyük çoğunluğu, kedi videoları izledikten sonra kendilerini daha enerjik, neşeli ve pozitif hissettiklerini belirtmiştir. Dahası, izleme öncesine kıyasla kaygı, sıkıntı ve üzüntü gibi olumsuz duygularda belirgin bir azalma kaydedilmiştir.
Araştırmanın ilginç bulgularından biri de, bu videoların genellikle “oyalanmak” amacıyla, örneğin iş sırasında ya da ders aralarında izlendiğidir. Ancak buna rağmen katılımcıların çoğu, aldıkları keyif ve yaşadıkları rahatlama hissinin bu nedenle hissettikleri suçluluk duygusunu bastırdığını ifade etmiştir. Ayrıca bu “duygusal mola”nın ardından kişiler, görevlerine daha yüksek motivasyonla döndüklerini belirtmiştir. Bu da kedi videolarının yalnızca kısa vadeli bir eğlence değil, aynı zamanda bilişsel ve duygusal yenilenme aracı olduğunu göstermektedir.
Dr. Myrick, bu bulgular doğrultusunda kedi videolarının düşük maliyetli ve kolay erişilebilir bir “pet terapisi” biçimi olarak değerlendirilebileceğini, özellikle duygusal stres yaşayan bireylerde moral yükseltici bir işlev görebileceğini öne sürmektedir.
Dijital Paylaşımın Sosyal Bağlar Üzerindeki Etkisi
Kedi içeriklerinin bir başka etkisi de sosyal bağları güçlendirme potansiyelidir. İnsanlar internette sevdikleri bir kedi videosunu paylaşarak, başkalarına da küçük bir mutluluk ve eğlence anı sunarlar. Bu tür pozitif paylaşımlar, insanlar arasında ortak bir mizah ve empati alanı oluşturarak toplumsal morali yükseltebilir.
Örneğin, zor bir gün geçiren bir bireyin arkadaşından gelen komik bir kedi videosuyla gülmesi, hem stresin azalmasına hem de arkadaşlık bağının pekişmesine katkı sağlar. Bu durum, “paylaşılan sevinç, iki kat sevinçtir” atasözünün dijital dünyadaki yansıması gibidir. Nitekim, sosyal medyada fenomen hâline gelen kedi karakterleri – örneğin Grumpy Cat’in asık suratı veya Lil Bub’un sevimli dili – etrafında oluşan çevrimiçi topluluklar, insanların ortak bir neşe ve aidiyet duygusu etrafında buluşmasına vesile olmuştur.
Bu yönüyle, kedi içeriklerinin sosyal medyada yaygınlığı yalnızca bireysel modumuzu değil, aynı zamanda kolektif duygusal atmosferi de olumlu yönde etkileyebilmektedir. Bu içerikler, bireyler arasında bağ kurma, empati geliştirme ve pozitif etkileşimleri artırma işleviyle, sosyal medya platformlarında yapıcı bir rol oynayabilir.
Duygu Düzenleme Stratejisi Olarak Kedi Videoları
Psikolojik araştırmalar, insanların stresli anlarda ya da zorlayıcı görevler öncesinde kedi videoları gibi içeriklere yönelmesinin, bilinçli ya da yarı-bilinçli bir duygudüzenleme stratejisi olduğunu göstermektedir. Gülümsemeye neden olan bu tür görsel içerikler, nörolojik düzeyde dopamin ve oksitosin salınımını artırarak, kişide geçici bir rahatlama ve güvenlik hissi sağlar.
Bu kısa rahatlama anları, zihinsel yorgunluğun azaltılmasına, odaklanma becerisinin yeniden inşa edilmesine ve stres kaynaklı duygusal dalgalanmaların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Hatta bazı uzmanlar, bu tür içeriklerin iş ortamlarında veya okulda kısa molalar sırasında izlenmesinin, verimlilik üzerinde de olumlu etkileri olabileceğini ileri sürmektedir (Glocker et al., 2009).
Sonuç
Özetle, sosyal medyada kedi videoları izlemek ve paylaşmak yalnızca bir eğlence biçimi değildir; aynı zamanda duygusal dengeyi sağlama, motivasyonu artırma ve sosyal bağları kuvvetlendirme yönünde çok katmanlı etkiler yaratmaktadır. Elbette her şeyde olduğu gibi bu içeriklerin de dengeli tüketimi önemlidir. Ancak makul düzeyde tüketilen kedi içerikleri, günümüzün dijital stres ortamında hem bireysel hem kolektif düzeyde küçük ama anlamlı birer “iyi hissetme aracı” hâline gelmiştir.
Kaynakça
Glocker, M. L., Langleben, D. D., Ruparel, K., Loughead, J. W., Gur, R. C., & Sachser, N. (2009). Baby schema in infant faces induces cuteness perception and motivation for caretaking in adults. Ethology, 115(3), 257–263. https://doi.org/10.1111/j.1439-0310.2008.01620.x
Myrick, J. G. (2015). Emotion regulation, procrastination, and watching cat videos online: Who watches internet cats, why, and to what effect? Computers in Human Behavior, 52, 168–176. https://doi.org/10.1016/j.chb.2015.05.001
Archer, J. (1997). Why do people love their pets? Evolution and Human Behavior, 18(4), 237–259. https://doi.org/10.1016/S1090-5138(97)00033-6
Keltner, D., & Gross, J. J. (1999). Functional accounts of emotions. Cognition & Emotion, 13(5), 467–480. https://doi.org/10.1080/026999399379140
Bradshaw, J. W. S. (2013). Cat Sense: How the New Feline Science Can Make You a Better Friend to Your Pet. Basic Books.
McComb, K., Taylor, A. M., Wilson, C., & Charlton, B. D. (2009). The cry embedded within the purr. Current Biology, 19(13), R507–R508. https://doi.org/10.1016/j.cub.2009.05.033
Matsumoto, M., & Hikosaka, O. (2009). Two types of dopamine neuron distinctly convey positive and negative motivational signals. Nature, 459, 837–841. https://doi.org/10.1038/nature08028
Aragón, O. R., Clark, M. S., Dyer, R. L., & Bargh, J. A. (2015). Dimorphous expressions of positive emotion: Displays of both care and aggression in response to cute stimuli. Psychological Science, 26(3), 259–273. https://doi.org/10.1177/0956797614561044
Nabi, R. L. (2009). Emotional flow in persuasive health messages. Health Communication, 24(1), 23–34. https://doi.org/10.1080/10410230802676781
Young, S. N. (2007). How to increase serotonin in the human brain without drugs. Journal of Psychiatry & Neuroscience, 32(6), 394–399. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2077351/
Yorumlar
Yorum Gönder