Bölüm 1: Kaçış yeni hikaye Yolculuk
Bölüm 1: Kaçış
Yıl 2438. Dünya’nın son yüzyılı, geçmişin en büyük distopyalarından bile daha karanlık geçmişti. Küresel ısınma geri dönülemez bir noktaya ulaşmış, devasa şirketlerin bitmek bilmeyen güç mücadeleleri milyonları yoksulluğa sürüklemişti. Paranın hüküm sürdüğü bu eski dünyada, yalnızca en güçlüler hayatta kalabiliyordu. Ancak bir grup idealist bilim insanı ve özgürlükçü filozof, insanlığı yeniden inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyordu.
Onların çözümü radikaldi: Dünya’yı terk etmek.
Büyük bir proje başlatıldı. Dünya’nın en zeki mühendisleri, en cesur astronotları, en vizyoner bilim insanları ve en yaratıcı sanatçıları bir araya geldi. Ortak bir amaçları vardı: Paranın olmadığı, kaynakların eşit paylaşıldığı, emeğin ve statünün bir araç olarak görülmediği yeni bir toplum yaratmak.
Bu devrimci fikir S.S. Aurora adlı devasa bir uzay gemisiyle hayata geçti. 20.000 gönüllü, eski dünyanın kaosunu geride bırakıp Kepler-186f olarak adlandırılan yaşanabilir bir gezegene doğru yola çıktı. Geminin lideri Dr. Liora Mendez, eski bir ekonomi profesörüydü. Yıllarca kapitalizmin insan doğasını nasıl çarpıttığını araştırmış, paranın insan ilişkilerinde nasıl bir güç aracı hâline geldiğini incelemişti. Ona göre insanlık, paranın olmadığı bir sistemde gerçek anlamda özgür olabilirdi.
Ancak Dr. Mendez’in en büyük korkusu, bu yeni sistemin insanoğlunun doğasına gerçekten uygun olup olmadığıydı.
Yolculuk
Aurora, Dünya’nın en gelişmiş teknolojileriyle donatılmıştı. Uzun süreli yaşam destek sistemleri, yapay zekâ tarafından yönetilen tarım laboratuvarları, otomatik üretim tesisleri ve sıfır atık prensibiyle çalışan bir ekosistem kurulmuştu. Buradaki herkes, topluma katkı sağlamak için seçilmişti. Kimse ücret almıyor, kimse zorunlu çalışmıyor, herkes kendi becerilerine ve ilgi alanlarına göre bir iş üstleniyordu.
İlk aylar heyecan doluydu. İnsanlar, eski dünyayı ve onun acımasız rekabetini geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Sanatçılar yeni projeler tasarlıyor, mühendisler geminin ekosistemini geliştiriyor, doktorlar tıp alanındaki yeni keşifler üzerinde çalışıyordu. Paranın olmadığı bir toplumda, üretim ve paylaşım doğal bir döngü içinde yürütülüyordu.
Ancak zaman geçtikçe, ilk çatlaklar belirmeye başladı.
Bazı insanlar, diğerlerinden daha az çalışıyordu. Kimileri daha fazla kaynak talep ediyor, kimileri sistemin açıklarından faydalanmaya çalışıyordu. “Herkes ihtiyacına göre almalı” ilkesi teoride mükemmel görünse de, pratikte insan doğasının karanlık yönleriyle yüzleşmek zorundaydı.
Dr. Mendez, derin düşüncelere daldı.
“İnsan doğası gerçekten değişebilir mi?”
Eğer gerçekten eşit bir sistem yaratmak istiyorsa, sadece ekonomik modeli değil, insan zihnini de değiştirmesi gerektiğini biliyordu.
Aurora, bilinmeyen bir geleceğe doğru ilerlerken, içinde taşıdığı insanlık da en büyük sınavına hazırlanıyordu…
Yorumlar
Yorum Gönder